Kategoriler
Diğer

kaçan uykumun anlattıkları

Bugün iyi değilim. Hiç iyi değilim hem de. Saat 3 oldu. Ben saat 1 den beri uyumaya çalışıyorum ama hiç başaramadım. İnan mışıl mışıl uyuyor.
Bugün kavga ettik yine beklide ondan kendimi böyle tuhaf hissediyorum. Ama biz hep kavga ediyoruz…. Yok hayır. Bu değil kendimi kötü hissetmemin sebebi. Dersleri kafaya takıyorum. Yattıktan sonra yatağa dersleri düşündüm. Bugün de çalışmadım dedim. Yarın çalışırım dedim. Ama gündüz de akşam da çok sıcak oluyor doğru düzgün çalışamıyorum ki dedim. Dedim de dedim. ingilizce gitti dedim. Ona da çalışmam lazım bir yandan. Ya çalışırım ne yapayım. Yarın da evdeyim işte çalışırım. İngilizceye kışın başlarım. Dert etmemem gerek bunları kafama. Şuan tatildeyim hem. Çok sıkı bir çalışma atmosferine girmeme gerek yok ki diyorum bir yandan. Öyle kalabalık kafam bu çoğu kişiye basit gelen şeyler.
Sonra bugün inan benden önce yattı. E yarın erken kalkacak sonuçta. O da garip geldi bana ya. Benim daha uykum yoktu. Gitti yattı. Saat daha bir e geliyordu. Onsuz oturmak bana zor geldi. Ben de uyumaya şartladım kendimi ondan uykusuz kaldım zaten. Yine de yarın onunla beraber kalkcam ki uyku saatlerimiz uysun. Bugün yine inana kilo problemi çıkarttım. Yine mahfettim onu.bu da bir sorun işte…
Bunu da halletmem lazım.
Eskişehir e gitcem. İnansız orda 2 hafta falan durcam. Ya bunu nasıl yapcam? Hem bir süre ayrı kalmamız gerektiğini düşünüyorum. Hem de onsuz kalacağımı bilmek nefesimi daraltıyo.
Bugün umutsuzca geçti. Öyle bir ruh halindeyim ki sanki her şey siyah. Sanki yaşadığımız evren kara bir delik. Ve her an bizi yutacak gibi.
Sanki inandığım aşkım bile beni mutlu etmekten çok uzak. Bugün ağlarken gökyüzüne baktım.
Bugün o çaresiz başımı gökyüzüne doğrulttum ağlarken. Ve bana öyle küçük öyle küçüksün ki evrende senin acından mutluluğundan yeryüzünde eser dahi kalmayacak dedi. Bana bugün ağlamak bile bomboş geldi. Bugün sevgilim kollarımda ağlayıp benden yardım isterken dahi gözlerime gökyüzünün koyduğu buz erimedi sanki. Bugün sevgilimi avutamadım. Canını yaktım onun. Ve canım yandı yine. İşin kötüsü de ne biliyomusun. Artık canımın yanmasının dahi bana boş gelmesi. Ve şu saatte bile olsa inanımı kaldırıp ondan yardım istememem artık. Ona anlatıp iyi olmayı beklememem.
Gidip yatıcam şimdi. Sevgilimin yanına uzanıp gözlerimi kapatıcam. En son düşündüğüm şey her şeye rağmen onu hep seveceğim olacak…
Yine gece oldu…
Yine uyuyamıyorum. İlk başta gittim yattım yanına. Sonra bu içimdeki karanlık yine bastı üzerime ve ağlamaya başladım. İlk önce sessizce düştü gözyaşlarım yastığa. Sonra çekerken burnumu inan fark etti ki ağlıyorum.
Adını bile koyamadığım bu sıkıntı uyutmuyor beni. Belki bir çok sebebi var. İnan gündüz işe gidiyor. Erken yatmak zorunda sonuçta erken kalkıyor. Ben o işe gidince de yalnızım o uyuyunca da yalnızım. Ve okul yok arkadaş yok. Olanlarla da sorunlarım var. Ve boğuluyorum. Ve sıkılıyorum. Ve bu gece inan sıkıntımı geçirmek için bana yaklaştığında da ona istemiyorum dedim. Ve kalbi kırıldı. Gidip özür dilemiyorum. Ya da beni iyi etmesini yorgun boğuk bilmediğim şeylerden dolayı mutsuz olduğumu anlatamıyorum. Hiç ilgilenemiyor benimle. İlişkimiz öyle değişti ki… 14 ay oluyor başlayalı ve ve ya herneyse işte… Eskişehir e gitmek istiyorum desem kızar bana. 4 5 gün sonra beraber gideriz nasıl olsa der. Ama anlar mı o 4 5 gün içinde daha ne sıkıntılara girip girip çıkamayacağımı.
İnanın kalbini kırdıktan sonra içim buruk yine geldim salona. Televizyonu açtım.
Eski kipler vardı. Birden eskiyi hatırladım. Pelin i canan ı. Sokaklarımı. Odamı. Annemi…
Bir yerlerde kaybolmuş gibiyim. Kapana sıkışmış gibiyim. Bir labirentteyim ve çıkış yolunu ne zaman bulacağımı bilmiyorum. Kendimi bulmak için, o labirentten çıkmak için ne yapmaya karar versem bir yerden başka şeylerimi alıyor. Sanki tüm sevenlerim unutmuş dilimi. Eskiden ben konuşmadan derdimi anlayıp bana çare oluverenler artık ne kadar konuşursam konuşayım, ne anlatırsam anlatayım çabalasalar da anlamsız kalıyorlar karşımda.
Yüzüm yorgun yine o yola bakıyorum
Sesim durgun
Kimse gelmeyecek
Kaybolan ruhumu dipsiz bir kuyuda arıyorum
Bedenim ölgün
Bu amansız arayış bitmeyecek.
Sonsuzluğun esir aldığım kayıp ruhum
Bir gün kim bilir hangi bilinmezde rastlarım sana…
Mutluluk zannettiğim o sayısız yanılgılar, gerçeğin yalan olduğuna inandırdılar beni
. İnanmanın sadece kendini kandırmak olduğunu düşündüğüm, dünya diye bize yutturdukları cehennem artık düşüncelerimi bile düşman etti bana.
Kendilerine inandırıp beni o yana bu yana sürükleyen duygularım dediğim kandırmaca yüzünden artık hep bir maske var yüzümde.
Artık hep bir yalan kılıfıyla yaşıyorum.
Gözlerimi bağlayıp avucuma koydukları, bir gün gittiğinden asla pişman olmayacağın bir yere beni götüreceğini söyledikleri aşk da beni benden ettikten sonra.
Aşk…
Sadece yalancıların inandıkları aşk da artık yalan bana…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.