Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.
tamam haklisin ama herkes yasamamistir biz insanoglu cok ozeliz bunu biliyorsun ve bazi duygularimizi sozlerle ifade edemeyiz iste bu esnada yazi devreye girer.ozel olan hersey aslinda aciktir ama sen bunun farkinda olmazsin cunku baska bir alemdesindir degil mi iste ben bu alemde neler yasadigini ogrenmek ve paylasmak istedim.askin tarifini yapmani istedim.
Kim cozebilmiski aski simdiye kadar . O ozel kisinin yaninda iken birinin hissettigi seyleri kim cozebilmis . Ve ya da onun sana dokundugunda hissettiklerini . Vayada goz goze geldiginiz dakkalari . Ama bunlarin cok degerli oldugu kesin bir sey unulmayacak seyler arasinda .
evet sana bu konuda katiliyorum melis ilk gordugundeki o sicaklik o ates belli bir zamandan sonra yavas yavas azalmaya ve yok olmaya basliyor yani insan asik olmali mi yoksa aman olmayayyim mi diye dusunmeden edemiyor
insan cok sevdigi birisinin yaninda sanki dunyanin hakimi oldugunu hisseder ve sannki duntada tek o ve kendisi oldugunu dusunur ve gozu hicbiseyi gormez ama bunun sonucunda cok ta kiskanc ve kuralci olur ve sonunda melis dedigin gibi olur yani artik monotonlasir ve kavgalar baslar.fazla sevmek te iyi degil galibaaaaaaaaa
aŞk bir foseptik çukuru gibidir içene düşersen pisliğe bulanırsın ama bir domuzsan burası senin için cennet olur Derler aslında bu benim sözüm ve ben bu söze yürekten inanıyorum
evet ask a yakalanirsan gozun tanimaz hicbirsey onun icin yoktur yapamayacagin bisey.ol dersin olursun yap dersin yaparsin daha sonra kalirsin hep yapayalniz.
Öyle anlat ki, ilk kez aşık oluyormuşcasına garip bir heyecanla tanışayım yeniden...Öyle anlat ki, tüm bildiklerimi unutayım bir otel odasında ve yola çıkmak gelsin içindem. Trenleri düşüneyim, uçakları değil, ayışığı gölgesinde geceler yasemin koksun usulca, bir çakıl okyanusların yosununu taşısın avuçlarıma; görmediğim kentler benim olsun, konuşmadığım diller anadilim...Dar zamanlara nice dünyayı sığdırayım da, geniş zamanlarda bir telefon sesine tutsak kalayım... Aşkı anlat bana, öyle anlat ki, kalabalıklarda yalnız, yalnızlığımda kalabalık olayım; mutluluklardan ve mutsuzluklardan arınayım...Hep yağmur yağsın anlattığın aşkta, kapılar ardına kadar açılsın ve öyle unutulsun, akan bir tavan olsun çatı katında, terasta sardunyalar, sonra bir kedi olsun mutlaka, sokakta bulunup eve getirilmiş tekir bir kedi...
bi yerden buldum