Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.

bugünkü hayatımız...

Derinden Panolarıdır. Lütfen Şiir Yazmayınız.
Cevapla
scalon
Görevli
Görevli
Mesajlar: 509
Kayıt: Çarşamba, Eylül 15, 2004 14:58
İsim: güLşah
Konum: İstanbul

bugünkü hayatımız...

Mesaj gönderen scalon »

“Tıpkı kalabalık bir asansördeymişcesine, birbirimize değmeden yaşıyoruz. Her birimiz kapıya doğru dönmüş, ellerini ya önünde birleştirmiş ya da iki yana sıkıca yapıştırmış, kimseye dokunmamaya ve dokunulmamaya çalışarak.

Kat ışıklarını takip eder gibi, tek bir yöne bakarak ve her türlü iletişimin önüne baştan geçerek. Yalnız kaldığımız nadir anlarda aceleyle asansörün aynasında kendimize bakar gibi, arada bir içimizi yoklayarak ve her seferinde kendimizde bir şeyi beğenmeyerek, yalnızlık duygusu daha bir artarak.

Ara sıra duyduğum tipik asansör müziğini, sokaklarda yürürken de duyuyorum sanki:
“Yalnızsın, ama korkma, kalabalığın arasındasın. Meraklanma, herkes senin kadar yalnız. Endişelenme de, kimse dokunmayacak sana. Diğerleri de senin kadar korkak. Hiç kimsede de; ‘Ben geldim. Beni dinler misin? Tanımaya çalışır mısın?’ diyecek cesaret yok. Aman sakın, gözlerini yana kaydırma. Dümdüz, duygusuz bir ifadeyle sabitle bakışlarını.

Asansör durunca da hızla hareket edip, ayrıl asansörden, veyahut yoldaysan, sert, kararlı adımlarla yürü yolunda, nereye gideceksen. Sanki çok önemli bir işin varmış, kime, nereye gideceğini biliyormuşsun gibi.’
(...)
Korkmayın yanlış insanlara rastlamaktan veya incitilmekten. Doğrusu benim de ödüm patlıyor sizler gibi. Yine de denemek, inanmak istiyorum, çünkü çok basit bir matematik hesabım var benim. Terapiye başvuran herkes; ‘yalnızlıktan, iletişimsizlikten ve anlaşılamamaktan’ şikayetçi değil mi? Evet! İçerideki her başvuruya karşılık, dışarıda yüzlerce insan aynı şikayetlerden yakınmıyor mu?”


(Psikoterapist Jülide SEVİM’ in bugünkü hayatımızı anlatışı...)
Kullanıcı avatarı
pyrazine
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 661
Kayıt: Salı, Şubat 14, 2006 16:17
İsim: Ahmet
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen pyrazine »

Bugunku hayatımız bizi mekanikleştiriyor.Acılarımızı ve sevinçlerimizi yanımızdaki arkadaşlarımızla paylaşmak yerine burada dile getirmemiz de bunun bir göstergesi.. :(
dedetor
Üye
Üye
Mesajlar: 116
Kayıt: Perşembe, Nisan 28, 2005 16:44
İsim: Sercan
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen dedetor »

bu dediklerin bana göre ancak büyük şehirlerde geçerli olur.istanbul da öğrenciyim ve bunun böle olduğunu biliorum ama bolu gibi küçük bir memleketin varsa herşey çok farklı.insanlar birbirlerini görmeden geçmek için kafaları önde yürümezler.biri geçip onu görmezsem ve selam vermezsem ayıp olur diye düşünüp ona göre hareket ederler..
ester
Üye
Üye
Mesajlar: 51
Kayıt: Cumartesi, Nisan 8, 2006 22:53
Konum: mavi karanlık ülkesinden bir yasak bölge

Mesaj gönderen ester »

Korkmayın yanlış insanlara rastlamaktan veya incitilmekten. Doğrusu benim de ödüm patlıyor sizler gibi. Yine de denemek, inanmak istiyorum, çünkü çok basit bir matematik hesabım var benim. Terapiye başvuran herkes; ‘yalnızlıktan, iletişimsizlikten ve anlaşılamamaktan’ şikayetçi değil mi? Evet! İçerideki her başvuruya karşılık, dışarıda yüzlerce insan aynı şikayetlerden yakınmıyor mu?”

cesur olmak güzel insanlarla iletişim kurmakta ama yanlış insanın verebileceği zarar dşünüldüğü kadar kolay atlatılan bir şey değil
terapiye ihtiyaç duyanların çoğu bence güvendikleri insanların vermiş olduğu zararı telafiye çalışıyor.
insanların düşlerile zaaflarıyla eylenmeyi seven tiplerin olmadığını var sayarak yaşamak güzel olurdu ama bu tipler ne yazıkki var
scalon
Görevli
Görevli
Mesajlar: 509
Kayıt: Çarşamba, Eylül 15, 2004 14:58
İsim: güLşah
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen scalon »

sevgili dedetor, söylediklerinde haklısın. istanbulda yaşıyorum (maalesef!!) ve yazı tam da burasını ve burası gibi büyük şehirleri anlatıyor. bunun dışında adada da evim var ve oradaki yaşam da senin bahsettiğinle,bolu ile aynı. oranın tadı başka hiç bir yerde yok..

ve ester, :)
cesur olmak güzel insanlarla iletişim kurmakta ama yanlış insanın verebileceği zarar dşünüldüğü kadar kolay atlatılan bir şey değil
terapiye ihtiyaç duyanların çoğu bence güvendikleri insanların vermiş olduğu zararı telafiye çalışıyor.
insanların düşlerile zaaflarıyla eylenmeyi seven tiplerin olmadığını var sayarak yaşamak güzel olurdu ama bu tipler ne yazıkki var
demişsin, bir kişinin sana zarar vermesi de ancak senin ona izin verdiğin kadar olur. kendini birşeylere kaptırıp ipleri karşındakine (her konuda geçerli bu.. aşk konusunda sevgiliye, iş konusunda ortağa, arkadaşlık konusunda arkadaşına veya ailene..) verirsen bunun geri dönüşü senin dediğin biçimde olur. ama kendi kontrolün hep sende olursa yaşayacağın acı da senin istediğin kadar olur. sen üzülmek istersen üzülürsün. unutmak istersen de unutur devam edersin hayatına..
ester
Üye
Üye
Mesajlar: 51
Kayıt: Cumartesi, Nisan 8, 2006 22:53
Konum: mavi karanlık ülkesinden bir yasak bölge

Mesaj gönderen ester »

bazen olacakların önüne geçemezsin
sen ne kadar güçlü olursan ol.
olması geken olur hani kader deriz ona
istersen yapamayacağın hiç bir şey de yoktur. sen var olmayan bir şeyi istemediğin sürece...
romantic_dewil
Üye
Üye
Mesajlar: 90
Kayıt: Cumartesi, Temmuz 2, 2005 23:19
Konum: adana

Mesaj gönderen romantic_dewil »

monotonluk diz boyu hatta aştı boyuma kadar geldi şu dünyada yapabilcek ne var ki?
Bozcaada

Mesaj gönderen Bozcaada »

Yaşamıyoruz biz. :idea:
seyytan
Kıdemli üye
Kıdemli üye
Mesajlar: 1470
Kayıt: Çarşamba, Ekim 26, 2005 22:30
İsim: Metin Çetin
Konum: Aydın

Mesaj gönderen seyytan »

Terapiye başvuran herkes; ‘yalnızlıktan, iletişimsizlikten ve anlaşılamamaktan’ şikayetçi değil mi? demiş jülide sevim hanımefendi... insan neden yanlızlıktan veya anlasılamamaktan sikayetci olurki buna bir anlam veremedim ben acıkcasıı...
Cevapla