Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.

İntiharımın Limansız Gerekçesi

Makaleler, Yazılar, Şiirler ve sizin şiirleriniz.
Ayrıca bu panomuzu blog web günlüğü gibi kullanacağız. Lütfen yalnızca kendi yazı, şiir vb yazıları paylaşın.! Başkalarına ait eser ise; lütfen not düşün.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
kaaniscen
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 988
Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
İsim: kağan
Konum: Adana

İntiharımın Limansız Gerekçesi

Mesaj gönderen kaaniscen »

saklamam ihanetimi
bu şehrin her haliyle birlikteyim
yarımsız
kalmamasız
hiçbirli
kalıcılı
bir orman sisi gibi sevişken
düşüncelerimin bin dalıyla

körleştim
gözyaşlarımın istasyonunda
bir sen menzilsiz yolcu
intiharım beni sana terketti
intiharımın limansız gerekçesi
kentin son ışıkları mutsuzluğumsun
öğrenci servislerinde akşam yorgunluğu
sen benim
son intiharım
aklanışımız ölümde
mazeretsiz bir yağmurdur ölüm
şehre batar güneş
yüreğime sokulgan
ömrü bitmiş bir köprü gibi
ayak sesine muhtaç yalnızlık
eskimiş albümlerde yitmiş
bir bir olma tebessümü sensizliğim
ben benliğimle kendime ters tetik
amansızca güzelliği bulutların
sahip olamamak uçuksu
adımlarım benim değil
düşlerim de benden uzak
kirpiklerinin buzdan sarkıtlarından ben tattım
benim olamadığınca benim tüm sokakların
sen şehrinle benimsin kendinle değil
bir evin önünden geçsem ikileşirim tek başıma
isterim sen ol yanımda benimle ben ol benim
mumlarımız bitik
aynalarımız kırık
çerçevesiz natebessüm olsa da aşkımız
şimşeklerini ben alacağım üstüme yağmurlarımızın söz
gel şehre yakalanmadan bu ilk ihanetimiz gel
penceremden sen bak öldür beni bendekini
beni bensiz bırak senleştir
serçe sürüleri okşasın saçlarını ellerim yerine gel
en güzel merdivenin olayım göğe
bel bağlamadan güzelliğine her halinin
anlamlandıramadığım yanlarınla gel
anlamlarımız çekilsin inzivaya
boşluğumuzla dolsun yeryüzü
canevimizi terketmemizi paylaşsın insanlık
bilmem bu kaçıncı melodramla kalmasın öykümüz
film yapmasın ayrılık ve ölüm kanatlarını açarak
yağmura çaresizliğine şehrin
dilsizleşsin ölümümüz
körleşsin
görmezsek yankısızlığımızı bizsiz ağaçlar
mevsimlerin görüş günü aklımdan geçişin
sorusuz yanıtsız
iklimli yalnızlık paltomu eskittim
bakışlı ceketimle bakışın olayım
oturaklı düşün beni
koşarak sev
bilmesen de yolunun üzerinde unuttuğum
verem baharlarımı



kağan işçen...
Cevapla