Lavinya.Net Panolar

Başımı eğ öne, Şapkamı al Kirpiklerimden öp Soy beni Sorgula simsiyah kalbimi mum ışığında; Duraksamadan anlatırım eşelendiğim tüm mahmur temassızlıklarımı ! Nefretimi çıkart at keyfimin sarıldığı al şalımın yaldızından; Yutkunmadan yazarım işlediğim cinayet senaryolarının günahsız repliklerini ! Çı...

İlkleniyor kanıma ! İlikleniyor önce utanmaz korkusuzluğun, sahte sevişlerin. Çığlıklarımın hapsolduğu karanlıklar şarkılarını tükürüyor hastalıklı gözlerime. Dip camımdan sızan ışık altında koşuşan sinekler bir piç gibi, atlı karıncaların düşüne daldığım uykularımın içine edip kanımın tadınında uyu...

Gözlerinin vurduğu;
karıncalı, keskin, lümpen kokulu sıradanlığına..

İcabına göz yumduğunun kefilsiz sevişmelerimize..

ve sana
ve engin denizlerin halsiz peltekliğine..

şerefine
derdimin eşi, eşiği.

ver ulan oyuncaklarımı !
bakireliği elinden alınmış düşlerimin kara gölgesi boğazımı kemiriyor.
gerçeklikmiş,
kimin umrunda senin ne yaptığın..
bugün ne yediğin ve saçlarının rengi.
ver bana oyuncağımı
geri ver ipsiz sapsız solumalarıı
başıboş gri gecelerimi..

varsın sevdasız olsun yaralarım. hazırmıyım değilmiyim bilmem..ben bilemem..soramam kendime korkarım ya tuttuğum dilekler boynuma dolanırsa.. boşverdim yine.. kabuklarımı avcuma alıp.. güneşin karşısında gölgemi yadıma sırtlanıp yürümek istiyorum uslca kalabalıklar içinde dahlim, mecalim kalmadı baş...

Hayır ! Süslenmiş paketlerden çok kazık yedi bu millet.. Değişiklik ise tam bir değişiklik !.. Yargının önünü kendi kadrolarıyla kesmeye çalışrken AKP bu değişikliği (HSYK üye seçimi vs.) darbecilerin vahşeti öne sürerek adeta bir duygu sisyaseti yapmaktadır. İçeriğini görmedim okumadım duyduğum kad...

bükülen dudaklarının nahoş, katıksız ezberi duvarlarımda. içimde sönmeyen sana dair hastalıklı cümleler tekrar tekrar sol yanıma düşüverdi.. farkına varmadan yine düşüme sızmışsın.. ayklarım beyoğlu'nun kaldırım taşlarında, tanımadığım yüzlerce insanın gözlerinden sıyrılınca uykusuz gözlerim sırıl s...

Düşlerde akıp giden renk cümbüşünü koşuşturmasına kapıldık.. Gençtik yanlızca maviyi sevdik.. Gidenlere inat kalnların kırıntılarından çocuklugumuzun hanımeli sokaklarında çiçekler gibi açıp, onca senenin ayazını görmezden gelip maviye cana suya egeye denize koştuk.. Sen denizlerin koynuna sakladığı...

Hayalleri zorla göçe iten, sarıldığın her kucağın ihanetine klavuzluk eden bu kent
güanhkar aşkları parıldatırken alışılagelen ve suskun kalan öpüşmeleri
öylesine derine atmışki;
kavuştuğun her beden aklında binlerce soru işaretiyle kanıyor gecelerde.


bi sigara daha..

Duman - Belik AlışmanLazım

mevzilerde dikilmek malzeme olduya bu milletin dilene, artık oy verecek partiyi bırak sandık seçecek fer kalmadı gözümde! rücu ettim tüm haklarımı beşyüz küsür vekillerimin boynuna.. ''elbet bi gün hesabı sorulur''diyerek. toprağına kan düşen bu vatan kimllere emanet ? oklarıyla ampül patlatanlara m...

Gamzelerinin yatağına uzanan sevdamın çıplak hüzünlerini suya verdim.. Yaşamın anlamsızlaştığı, güze döndüğü o vakit !.. sulara sardım sarıverdi köhnemiş düşlerimi. Ellerimi açıp, avuçlarımın gizine tüneyen sabırsız ölüm senaryolarımın yok oluşuna şahit oldum..... ...Ve Tanrı gördü.. duydu. Bitirdim...

Hesabı susuturlan, öykü kıvamında ki nayif sevdalara inat ! rengimiz diri rengimiz kızıl. Hayalleri, yarına söyleyecek sözü olan geçmişimizi ne çok severiz.. ne çok fısıldarız. Var olduğun her yerde seni susuyor gözlerim.

Her neyle sınırlarsan sınırla, daralt içinde tutuğun bildiğin her kelimeyi ve mısrayı ölümün karşısında. Değişim; aslolan.. bildiğinden öğrendiğinden yukarı tırmanmak.. başkayı görmek, tatmak, kapı aralamak.. ama ölümün tadı hep aynı ne yalnlar söylenir.. ölümün kıvamı hep aynı. hiç kalır bahsi geçe...

roman kokan sokakların abuk sabuk ön yargılarını, köşe başı kelavlarının sirke bakışları ve birazda arzuların avuç içinde patlayan yanını sorguladım. ruhumun nefes alabildiği, yer yüzüne düşen gölgemin payınca. atladığım bilerk görmezden geldiğim her virajın sonunda sürrealist makyajın altında kalan...