Lavinya.Net Panolar

biliyorum dönmeyeceksin, boş yere umut etmek niye?

Dün sabaha karşı kendimle konuştum
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum
Yokuşun başında bir düşman vardı
Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum
ö.asaf...

sanal aşk nedir? neden ''gerçek aşk'' varken buna takılı kalıyorsun? sanal alemdeki hislerin gerçek hayatta da aynı kalacağına dair bir garanti verebilir misin?

gece gökyüzünde parlayan binlerce yıldızdan sadece birini seçtim ve ona içimi döktüm....: beni cesaretsiz sanıyorlar, bırak öyle sansınlar. cesaretimin büyüklüğünü ve gücünü bilmiyorlar, bırak bilmesinler. yüreğimde sıcaklığını hissetmeye çalıştığım birşey var, adını koyamıyorum, bilmiyorum belki de...

hepiniz hoşgeldiniz...

f.d__ cumartesi

Türkçe cümlelerimizin arasına ingilizce kelimeler sıkıştırarak neyi ispat etmeye çalışıyorlar, bir anlam veremiyorum. Ayrıca tv programlarında da çok sık karşılaştığımız bu sorunlu kullanım artık alışkanlık yapmış olacak ki göze batmıyor nedense. mesela; bilmem ne university'sini bitirdim. ( dil Tür...

en klasik anket ya da test sorularının başında '' Boş zamanlarınızda ne yaparsanız?'' nedense verilen cevapların büyük bir kısmını; --Boş zamanlarımda kitap okurum.'' yanıtını veriyorlar.(kitap okumamak için üretilen baheneler hiç son bulmayacağa benziyor) Oysa kitap okumak bir boş zaman işi değildi...

yeni doğan gün, senin için bekliyorum...

sanal alemde sanal aşk olur, bu asla gerçek aşk değildir...

önemli olan yüreğimizdeki sevginin gücünün farkına varmak değil midir? en kuytu köşeler sevgiyle ısınmaz mı, ısınan yürekler sevmez mi, sevilmez mi? sıcak sevgilerle dolu hayat daha güzel olmaz mı?

sinan, umarım okumaya başlarsın ve hiç bırakmazsın... okuyunca gör bak dünyanda güneşin farklı doğacak, gökyüzün derin mavi olacak, düşlerin kanatlanıp uçacak, duyguların yeni ufuklarla karşılaşacak.... okumak insana huzur verir, birşeylerin farkına varırsın, olayların sıradanlığını görmekten sıkıla...

peki tez olmasın, soru olsun. dememiş miydin sevilmek sevmek neden acı versin diye? neyse elbette herkesin acısı da tatlısı da farklıdır, çünkü duygular aynı olsa bile hissedilenler kişiye göre değişir. olgunluk sadece acı çekmekle olacak bir olgu değildir,elbette acı da olgunluk için gereklidir anc...

evet, gülünç bir durum gerçekten de.

ya da şöyle denir; sen oku kitabı ama sonra sakın kimseye söz verme, ben okuyacağım der ve bir daha sormaz kitabın bitip bitmediğini çünkü bunu söylediğini hatırlamıyordur bile...

selçuk, kendi tezini çürüttün işte; sevmek sevilmek neden acı versin diyorsun ardından sevginin acısı güzeldir yazıyorsun.bak, sende kabul ettin: Sevmek ya da sevilmek, acı verebiliyormuş..