Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.
seven kendini ifade edemezken...
seven kendini ifade edemezken...
Seven kendini ifade edemezken,bazıları sahte sevgilerle donattıkları kalpleriyle karşılarındakine ahkam kesiyorlar...bu da herkesin gerçek sevginin varlığına olan inancına büyük darbe vuruyor ve gerçek sevgi arayışlarını hat safhaya taşıyor...bazı kimseler(ben gibi) hissettiklerini ve yaşadıklarını bir başkasıyla paylaşma ihtiyacından dolayı bu arayışlara girerler...Ve arayışın oranı fazla oluncada hata yapma olasılığıda bir hayli artar...Yaptığımız hataları bir daha yapmamamız ve gerçek sevgiye bir an önce ulaşmamız dileklerimle...
bilmem bana katılana olacakmı ama belkide en büyük hatayı kendimizi bir arfayışa iterken yapıyoruz hep iyiyi arıyoruz, mükemmeli yani çok zor olanı ben bunu bir ara yapmıştım ama bir zaman sonra yanlış yaptığımı anladım hep anı yaşadım iyisi ile kötüsü ile mükemmeli ile yetersizi ile bir süre sonra baktımki yaptığım hataları yapmadan hep iyiyi kazanıyorum yani bair arayış içerisinde değilim ama aslında arayacağım şeyi bulmuşum derlerya hani zaman her şeyi çözer i$te öle bi $ey
arayışta olamamak monoton bir hayatın esiri olmaktır bence...her konuda da arayışa girmek demek olmuyor bu tabi...Herkeste ayıracak feraset var umuyorum...Arayıştan kaçmamak zamanı gelince hayal dünyasının ogüzel yüzünü görmek demek olur.Baktığınızda eskiden geceleri yatmadan önce hayal ettiğiniz bir takım şeylerin arayışlarınız sayesinde gerçek olduğunu görürsünüz...AMA TARAFSIZ BİR GÖZLE BAKMALISINIZ...
Arayış iyidir ama herkes bu işten karlı çıkmaz her işte olduğu gibi...Mutlaka kazanamayanlar olacaktır.Kazananlardan olmamız dileklerimle...
sahibine...
Arayış iyidir ama herkes bu işten karlı çıkmaz her işte olduğu gibi...Mutlaka kazanamayanlar olacaktır.Kazananlardan olmamız dileklerimle...
sahibine...
...
'Scream'le bir anlamda aynı düşünceyi paylaşıyorum..
çok şey umulacaksa birşeyden eğer, çok şey ummamayı ummak olmalı diye düşünüyorum bu.. çünkü 'beklenti'lerin gerçekleşmemesi durumunda, kaçamaz olası bir yıkımdan insan. 'beklenti'ler.. büyütür insan, çok şey ister, hayal eder görmek istediklerini, yapmak istediklerini, duymak-söylemek belki- istediklerini vs. (eğer gidişatı tam anlamıyla kendi değiştiremiyor ise)
ama bu görüşüm, arayış'lardan kaçmak eylemi ile örtüşmemekte. arayış'lar farklıdır, sorgulamalar, bulmalar, yitirmeler, yanılmalar.. kendi'ne giden yolda, dilediğin gibi davranabilirsin..
seven'in kendini ifade edemediği düşüncesi.. paralelinde, sahte sevgilerin yani aslında sevmeyen'lerin tavırlarının, gerçek sevginin varlığına olan inancına darbe vuruyor olduğu görüşü.. görünen belki bu, belki inanılan bu, adlandırılan.. peki bize yansıyanın bu olduğunu kabul edersek dahi, bir düşünülmeli: 'ya biz nasıl yansıyoruz?'.. savunduğumuz biz'i nasıl geçiriyoruz aslında hayata.. seven'in yapamadığını, sevmeyen gösterebiliyorsa, seven'i tutan nedir, ona ne engel oluyordur?
kendimize tarif edemeden henüz olan biteni, kapatıp gözümüzü 'işte bu' dersek, tüm saklı yaralar savunmasız terkedilmiş olur tarafımızdan boşluğa.. olmadan 'oldu' deniliyorsa, işte sonrasında beklentiler başlar. 'oldu' dediğimiz her ne ise'nin gereklerinin yerine getiriliyor oluşunu aramaya başlarız çünkü.. peki bu beklentilerin gerçekleşmemesi durumunda ne olur? kendi yaralarımızı kendimiz kanatmış oluruz.. ve yapıyoruz da bunları bilinçli-bilinçsiz..
anlamlandırmalarımıza dikkat etmek gerek.. çünkü sonunda bir 'inanç' kaybedilebilir, siz'den bir parça yerinden oynar.. sevgiye olan inancın kaybedilmemesi için belki de hangi duyguyu 'sevgi' diye adlandırdığımızı bir kez, bir kez daha düşünmek gerek..
sevgilerle,
blurred
çok şey umulacaksa birşeyden eğer, çok şey ummamayı ummak olmalı diye düşünüyorum bu.. çünkü 'beklenti'lerin gerçekleşmemesi durumunda, kaçamaz olası bir yıkımdan insan. 'beklenti'ler.. büyütür insan, çok şey ister, hayal eder görmek istediklerini, yapmak istediklerini, duymak-söylemek belki- istediklerini vs. (eğer gidişatı tam anlamıyla kendi değiştiremiyor ise)
ama bu görüşüm, arayış'lardan kaçmak eylemi ile örtüşmemekte. arayış'lar farklıdır, sorgulamalar, bulmalar, yitirmeler, yanılmalar.. kendi'ne giden yolda, dilediğin gibi davranabilirsin..
seven'in kendini ifade edemediği düşüncesi.. paralelinde, sahte sevgilerin yani aslında sevmeyen'lerin tavırlarının, gerçek sevginin varlığına olan inancına darbe vuruyor olduğu görüşü.. görünen belki bu, belki inanılan bu, adlandırılan.. peki bize yansıyanın bu olduğunu kabul edersek dahi, bir düşünülmeli: 'ya biz nasıl yansıyoruz?'.. savunduğumuz biz'i nasıl geçiriyoruz aslında hayata.. seven'in yapamadığını, sevmeyen gösterebiliyorsa, seven'i tutan nedir, ona ne engel oluyordur?
kendimize tarif edemeden henüz olan biteni, kapatıp gözümüzü 'işte bu' dersek, tüm saklı yaralar savunmasız terkedilmiş olur tarafımızdan boşluğa.. olmadan 'oldu' deniliyorsa, işte sonrasında beklentiler başlar. 'oldu' dediğimiz her ne ise'nin gereklerinin yerine getiriliyor oluşunu aramaya başlarız çünkü.. peki bu beklentilerin gerçekleşmemesi durumunda ne olur? kendi yaralarımızı kendimiz kanatmış oluruz.. ve yapıyoruz da bunları bilinçli-bilinçsiz..
anlamlandırmalarımıza dikkat etmek gerek.. çünkü sonunda bir 'inanç' kaybedilebilir, siz'den bir parça yerinden oynar.. sevgiye olan inancın kaybedilmemesi için belki de hangi duyguyu 'sevgi' diye adlandırdığımızı bir kez, bir kez daha düşünmek gerek..
sevgilerle,
blurred
kimi zaman mükemmeli buldum dersinya hani,aşk aşka en layık olan insan kavramı,hap enlerin sahibidirya o,sonra bir bkarsın,durup dururken küser sana ikinci yarın,ve gözlerin uykudan kalkmışlığın mahmurluğunda daha bir ürkütücü bulur hayatı,gözlerini ovuşturduğunda akamayan yaş,aslında içindeki son kalıntıdır,ve ardından bakarsın ki,senin o en beyaz yaptığın yüz,siyahtır,senin o en güzel dediğin kalp,aslen acıtmaktan zevk alır,sonra bir bakarsınki o mükemmeliik ne karsındakinde vardır nede sende,tüm olan biteni kendin yaratmışsındır..
aşk,göz yanılmasıdır,karsındakini aklındakine cevirmek,hep özlediğine erişemediğindeki aşkı eriştiğini özleyerek değiştirmek,işte bu karmasık ruh halinin genel adı,hayatında okuyup okuyabileceğin,en güzel roman,duyup duyabileceğin en güzel müzik,bgörüp görebileceğin en güzel renktir aşk...
aşk,göz yanılmasıdır,karsındakini aklındakine cevirmek,hep özlediğine erişemediğindeki aşkı eriştiğini özleyerek değiştirmek,işte bu karmasık ruh halinin genel adı,hayatında okuyup okuyabileceğin,en güzel roman,duyup duyabileceğin en güzel müzik,bgörüp görebileceğin en güzel renktir aşk...
evet bazi arayislarin sonu hayalkirikliklariyla bitebilir ama bu da arayista olan kisinin ne kadar kendinde olduguna baglidir.Ben karsimdakini cok seviyor olabilirim ama onun bu konudaki tavri yani ask konusunda ne kadar samimi oldugu benim onu ne kadar sevdigim kadar önemlidir de...
Zaten asil sorun kisinin esruhunu bulamamasinda gizli degil mi...
Mesela; ben bir zamanlar, kimseyle cikmayacagim,nasilsa eninde sonunda biriyle evlenirim ve mutlu olabilirim diye bana su an bana cok sacma gelen bir düsünceye sahiptim.Arada yasadigim ve sahit oldugum olaylarda arayisin sart oldugu kanisina vardim.Meger her konuda oldugu gibi bu konuda da tecrübe sartmis...
Ask herkes tarafindan ayri ayri yorumlanacak kadar genis bir konudur.
Seven sevgisini anlatamaz ama sevmeyen sahte olan sevgisini kolaylikla dile getirebilir..Çünkü sevmeyen kisinin konustugu kisinin yaninda heyecani olmaz,eli ayagi birbirine dolasmaz,birseyleri kaybetme korkusu yoktur...olursa olur olmazsa güle güle der.
Ayrica hadi gayet sogukkanli ve gercekten seven bir kisiyi hayal edelim.Sevgisini ifade edebiliyor ve sevdigini cok mutlu ediyor...Benim simdiye kadar sahit oldugum kadariyla bu durumda karsinizdaki kisi sizden bikar ve yeni arayislara girer...
ESRUH bulmayla alakal1 galiba...çok uzattim...
Zaten asil sorun kisinin esruhunu bulamamasinda gizli degil mi...
Mesela; ben bir zamanlar, kimseyle cikmayacagim,nasilsa eninde sonunda biriyle evlenirim ve mutlu olabilirim diye bana su an bana cok sacma gelen bir düsünceye sahiptim.Arada yasadigim ve sahit oldugum olaylarda arayisin sart oldugu kanisina vardim.Meger her konuda oldugu gibi bu konuda da tecrübe sartmis...
Ask herkes tarafindan ayri ayri yorumlanacak kadar genis bir konudur.
Seven sevgisini anlatamaz ama sevmeyen sahte olan sevgisini kolaylikla dile getirebilir..Çünkü sevmeyen kisinin konustugu kisinin yaninda heyecani olmaz,eli ayagi birbirine dolasmaz,birseyleri kaybetme korkusu yoktur...olursa olur olmazsa güle güle der.
Ayrica hadi gayet sogukkanli ve gercekten seven bir kisiyi hayal edelim.Sevgisini ifade edebiliyor ve sevdigini cok mutlu ediyor...Benim simdiye kadar sahit oldugum kadariyla bu durumda karsinizdaki kisi sizden bikar ve yeni arayislara girer...
ESRUH bulmayla alakal1 galiba...çok uzattim...
Re: seven kendini ifade edemezken...
karşılıklı bi sevgiyse ifade etmek zorunda değilsindir çünkü gözlerine derinden bakarsan ne anlatmak istediğini anlıycaktır eminim..